25 Temmuz 2012 Çarşamba

Ponza taşıyla yapılan çalışmalar

Ponza taşını çocukluğumdan beri deniz kıyısında büyümüş olmak ve  boş zamanlarımızda  kumsalda denizin getirdiği şeylerin içinde ilginç şeyler bulmakla uğraşan bizler denizden kopup gelen bir şey olarak bilirdik .  Biz ona yüzen taş yada  sünger taşı derdik .  Yıllar sonra  ponzanın volkanik bir taş türü olduğunu öğrenmiştim.

Her neyse  deniz sevdamız ve kumsallarda yürüme ve araştırma  alışkanlıklarımız değişmedi . Kimi zaman deniz kestanesini denize attık kimi zaman bir deniz yıldızını , kimi zaman ağlardan çıkan iskele üstünde çırpınan bir balığı . Bunun yanında  kurumuş deniz yıldızı , kestane , balık kemikleri , ağaç ve taş parçaları  ve ponza taşları da topladık.  

3 yıl önce (2009 yaz tatili)  Saroz Körfezi , Yayla sahilinde akşam koşusu yaparken büyük ve şekilli ponza taşlarından birini alıp eve getirdim , aynı sahilde bu arada kuş gaga taşı olarak kullanılan mürekkep balığı kemikleri buldum .  

Can sıkıntısıyla elimdeki çakımla oynamaya  başlarken ortaya  çeşitli küçük el yapımı heykelcikler çıktı .

Halen bu  hobimi  geliştirmeye çalışıyorum . Şekilsiz bir taştan ortaya bir şeyler çıkarmak hem konsantre olarak deşarj olmamı sağlıyor , hem de  keyifli bir şeye dönüşüyor .  

İşte aşağıda  bir  çalışmanın bazı aşamaları fotoğraglı olarak görülüyor .  Paylaşmak istedim .

Aylak Adam
Temmuz 2012

1- İlk hali
2- Çizgiler veriliyor

3- Yavaş yavaş birş eyler çıkıyor 
4- Sonuç 


Ve birkaç farklı örnek 

Aylak Adam 
" Born To Be Wild " Abidesi

Not: Ürünler satılık değildir , ama merak edenler iletişim kurabilir

20 Temmuz 2012 Cuma

Büyüksün Abla ! ( Sharon Jones & Dap Kings )


Sharon Jones ve Dap-Kings konserine gitmek başlıbaşına içiçe geçmiş hikayeler bütündür için. Byfuss'un son dakika davet ile Taksim Baraka'da buluşma . Ofl'lu taksi şöförün 15 dakikaya sığan çok ilginç ülkemin gereçeği hayat hikayesi ve sonrasında içkinin yasaklandığı bi,r konser ve karşıma çıkan küçük boyuna rağmen dev bir kadın Sharon Jones ve onun banka memuru, ganster ve basketbolculardan toplama gibi duran şahane adamlardan oluşan orkestrası Dap Kings ...

Öğreniyoruz ki Soul ve funk’ın efsanevi ismi ve James Brown’ın en önemli mirasçısı olarak gösteriliyormuş Sharon Jones , gerçekten bunu hakediyor .

Öncelikle çok enerjik ve sürekli dans ediyor , şarkıları ritmik ve enerjik , grubu çok cool özellikle bass gitar . Ancak hepsinden önemlisi bu konserde beni büyüleyen , sempatikliği ve bunun sonucunda seyirciyle olağanüstü iletişimiydi . İki genç delikanlı ve bir genç kızla sahnede beraber şarkı söylemesi , sekiz kızı sahney çıkarıp herbiriyle dans etmesi , siimlerini anonsu , ve son olarak şarkı söylediği seyircilerden gencin sevgilisine sahneden evlenme teklif etmesine dahi eşlik etmesi çok sıcak sempatik ve sevimliydi . Konser performansı , şarkıları ve seyirciyle iletişimi ile nasılki kendisi 40 yaşından sonra şöhreti yakalamışsa bende benzer şekilde kendisini bu büyük sanatçıyı tanımış oldum . Şahane şovuna şahitlik etmiş oldum . Gerçekten hem bu kücük dev kadına hem de beni bu konsere davet eden Byfuss'a teşekkürlerimi iletiyorum . 

Kadro ve dışarıdan bakınca bana yaptıkları çağrışımları ( espri olarak alınması kaydıyla )
Sharon Jones    (  Eve  gelen temizlikçi abla )
Eric Kalb davul  ( Banka şube müdürü )
Gabriel Roth bas  ( Tarantino filminde ganster rolü oynayan bir aktör )
Binky Griptite gitar   ( Boyu kısa olduğu için  basketbol oynayamamış bir kenar mahalle çocuğu )
Joe Crispiano gitar  (  Umursamaz ve bıçkın bir mahalle delikanlısı )
Neal Sugarman tenor saksofon   ( Banka şubesinde ki veznedar ) 
Dave Guy trompet   ( Mahallenin pis işlerine bakan kabadayısı )
Cochemea Gastelum bariton saksofon   ( Banka memuru ) 
Fernando Velez vurmalı çalgılar  ( Banka şubesinde şef . Kravat iğnesine hasta oldum :)
Starr Duncan ve and Saundra Williams the Dapettes   (  Temizlikçi ablanın kız kardeşleri )

Onu benim gibi tanımayanları şimdi Youtube'da videolarını ve konser performaslarını izlemeye davet ediyorum .

Size iki kıyak ben yapayım hadi :)

http://www.youtube.com/watch?v=--SXphZC50o&feature=related
http://www.youtube.com/watch?v=8ouI5KcyHfE

9 Temmuz 2012 Pazartesi

Tayfalar "T.Gold Fest 2012"

(*) Ronnie James Dio'ya  ithafen 

"But sail on, sing a song, carry on Cause we rock,
 we rock, 
we rock, 
we rock"(*)



2012 Yaz aylarının rock ve metal grupları adına en geniş içerikli ve en sağlam festivali nihayetlendi . Bu yıl Sonisphare  elinin ayağını çekince  , Tuborg boşluğu doldurdu . İyi de yapmış doğrusu .   Sekizer gruptan oluşan programın tek falsosu Godsmack oldu . Byfuss , Ahmet ve Aytuğ için bu düş kırıklığı yaratsa da  yinede biz çok eğlendik .

Rock müzik seven tayfa ,  rock   müzisyenleri ile  bir rock ayini gerçekleştirdik hep beraber Maslak Parkorman' da ...

Bizim TAYFALARIN klasik konser kadrosuna dahil olan arkadaşlarla  kalabalık bir ekip olarak ve gayet  eğlenceli ve bol biralı ve rock n roll dolu bir 3 gün geçirdik.

Birkaç başlıkla  kısa notlarımızı tarihe düşelim .

Tayfalar Kadro 
Klasik dörtlü : Ajan , Hakan , Gero, Byfuss    &    İlave beşli :  Özgür, Bandırma Ahmet , Murat , Emre , Aytuğ 

Kişisel değerlendirmem
Dikkatimi Çeken Gruplar :  İlk gün   Pentegram ve  Evenescence 'yi  dinledim . Pentegram'ı fena bulmadım . Diğer grup bana çekici, gelmedi . İkinci Gün :  Belfastlı Sweet Savage 'in tempolu müziğini ve vokalist basçı Ray Haller' in  seyirciyle iletişimini beğendim .  Ugly Kid Joe  ve özellikle  vokalisti  W. Creane harika adamdı ,  seyircilerle iletişimi mükemmeldi, sahaya girmesi, seyircilerin arasına dalması sıcağın altında beyni uyuşmuş tayfayı rock konseri havasına soktu . Helal olsun dedirtti. Yani  adamsan sıcak, gece, gündüz sana fark etmez her zaman müziğini dinletirsin dedi. Bu ifademi özellikle bizim Türk gruplarına söylüyorum . Yerel dünyalarında burnu büyüklük yapacaklarına bu tür adamlardan biraz feyz almaları gerekiyor . İtalyan Lacuna Coil'i pek beğenmedim , ama saygı duyarım . Apocaliptica'yı ilk kez  izleme şansına sahip oldum , fena değillerdi .  Şebnem Ferah birkaç şarkı eşlik ettim .  Bir süre sonra konserin genel ritmi dışında olduğunu düşündüğümüz için platformun arkasında kendimize yarattığımız "Tayfalar Lounge "  adını verdiğimiz özel mekanda  kalabalıktan uzak bira eşliğinde  dinledik kalanı .  Tabi  ağır ağbey Axl'ın sürprizi bizi de havaya soktu . Axl belkide bugüne dek hiç yapmadığı bir şey yaptı ve  08:55 civarı yani zamanında önce sahne aldı ve 3 saatlik bence muhteşem bir performansa imza attı , nede olsa oldum olası hep sevdim bu adamı ve grubunu . Tabi bu arada 3 gitarcının bir Slash yapmadığını da söyleyelim . Ayrıca Axl'ın eski şarkı performanslarını da ( ses kullanımı ) daha başarılı buldum . Şapkaları da şahaneydi , herhalde yaşlanmaktan korkan bir adam ki şapkayı ve gözlükleri hiç çıkarmadı . Neyse orası  bayan hayranlarına bırakalım biz müziğe bakalım . O da şahaneydi .  Üçüncü gün : Malt ile girdik alana . Cenk'in sıcaktan yılgın haldeki şarkı performansını  lüzumsuz buldum , sanki ne işimiz var burada der gibiydi . Kendilerini severim ama eleştirmem  lazım . Skindread  özellikle vokalistleri Benji Webbe 'nin her hali ile tüm sahanın bir anda ilgisini çekti . Gallerli bir  regea saçlı , altın suyuna batırlmış bir yelek giymiş bu şişman siyah adam ilginç aksanıyla da  bir anda seyircinin kanını kaynattı . Yine  hiç tanımadığımı şahane bir adam vardı sahnede ve de eğlenceli .  İşte  bu programlarında güzelliği buradaydı, yepyeni gruplar keşfetme şansını bulmak . Dio Disciples bizim için günün beklenen grubuydu . Dio'nun son grubunun elemanlarına katılan iki vokalist  ile Dio parçalarını  babanın ruhuna hep beraber söyledik . Özellikle vokalde konuk olarak çıkan eski Little Angels ve Gun gruplarından bilinen vokalist Toby Jebson  harika bir performans sergiledi  birçok Dio parçasını büyük bir  coşkuyla haykırdık, hatta bir ara Aytuğ ile  küçük bir pogovari şeyde yaptık . Birçok meraklısı  aksine In Flames ve Within Temptetion  yeninden bizi Dio şarkıları kadar çoşturmadı.  Gecenin sonunu  Beyoğlunda ki  Jaz festivali açılışı için kurtulan sokak sahnelerinde jazz melodileri ile  tamaladık. 

Notlar:   Festivalin  coşku dağılımı günlere göre aynı değildi  , Cuma Guns N Roses ile alan full doluydu . Cumartesi  akşamı da iyiydi. Çarşamba sönük geçti .   Festivalde  bu defa  fiyatlar  piyasa fiyatlarında makuldü , ama bünyeye bu kadar festival birası fazla gelmiş olabilir , alışkanlık kazandık artık, gerisini hiç birşey yapmayan Efes düşünsün ne yapalım .  En güzel yer  "Tayfalar Lounge" da keyif yapmaktı. 


Beğendiklerim
Bira soğuk ve güzeldi
Tuvaletlerde sıkıntı yoktu ve kullanışlıydı
Kavga gürültüyle karşılaşmadık .
Huzurlu bir festival havası hakimdi
Konserde doktor kontrolünde ve polis korumasındaydık  :) ( Byfuss'un tabiri ile Evren ve Emre ) 
Ayrıca  başka özel sırlarımızda var konserlere özel ama onları 20 senelik bir emeğin sırları olduğu için burada açıklayamayacağız pardon :) Yüzyüze görüşünce paylaşırız .


Haa birde  tabi  şu var  :)


I love rock 'n' roll
ROCK'n ROLL'U SEVİYORUM

So put another dime in the jukebox, baby
ÖYLEYSE MÜZİK KUTUSUNA BİR BOZUKLUK DAHA AT BEBEK

I love rock 'n' roll
ROCK'n ROLL'U SEVİYORUM

So come and take the time and dance with me
BÖYLECE GEL VE ZAMAN AYIR VE  BENİMLE DANS ET ! 




Eh artık önümüzdeki konserlere bakacağız .

Long Live ROCK !

Aylak Adam 
9 Temmuz 2012 İstanbul